ANTİK ÇAĞ OYUNLARINDA KEMİK ALETLERİN KULLLANIMI
Halil ÖZKAN
.

Antik Çağ’da oyunlar günümüzde olduğu gibi sosyal ve kültürel hayatın vazgeçilmez bir parçası olmuş ve her yaştan insanlar; stres atmak, vakit geçirmek, muhabbet etmek, eğlenmek gibi düşüncelerle çeşitli oyun araçları aracılığıyla oyunlar oynamışlardır. Bu oyun araçları kemik, fildişi, seramik, taş, ahşap, deri gibi malzemelerden yapılmıştır (Sevim-Gönül, 2012: 24). Antik Çağ’da ne tür oyunların nasıl oynandığı hakkındaki bilgileri yazılı kaynaklar, seramikler, mezar stelleri, kabartmalar gibi çeşitli arkeolojik veriler ışığında öğrenmekteyiz. Bu arkeolojik verilerin en iyi örneklerinden birini; Eksekias’ın, MÖ 540-480’e tarihlenen siyah figür tekniğinde boyanmış karınlı amphorasında görmekteyiz. Bu amphora üzerindeki sahnede, Akhilleus ile Aias’ın savaş sırasındaki kısa arayı değerlendirmek için bir oyun tablası üzerinde oyun oynadıkları bir an resmedilmiştir. Smyrna Antik Kenti Agorası’nda yapılan kazı çalışmalarında, üzeri çizilerek oyun tablaları yapılmış mimari blokların ortaya çıkması bunun güzel örneklerinden biridir (Ersoy, 2015: 154-156 ). Stoa ve agoralara insanlar, hem günlük ihtiyaçlarını karşılamak hem de gezmek amacıyla geldiklerinde bu yapıların belli kısımlarına çizilen oyun tablalarında kendileri veya çocukları oyunlar oynayarak günlük yaşamın stresinden uzaklaşıp, eğlenceli bir şekilde vakit geçirmişlerdir. Yine tiyatrolarda özellikle oyunların başlamasını beklerken veya oyun aralarında bu tür oyunların oynandığı da bilinmektedir. Antik Çağ’da kemik aletlerle oynanan oyunların çoğunluğu da taşınabilir ve taşınamaz olarak ayırt edebileceğimiz bu oyun tablaları üzerinde oynanmıştır. Oyun tablaları; taş, kireç taşları, mermer, pişmiş toprak gibi malzemelerden genelde kare ve dikdörtgen formlarda yapılmıştır. Oyun tablaları dairesel ve geometrik tasarımlı konveks yüzeylere sahip olup çoğunlukla bu tablalar üzerinde, çeşitli formlarda işlenmiş kemik oyun aletleri kullanılarak farklı oyunlar oynanmıştır (Klenina, 2012: 451).

            Kemikten yapılan oyun aletleri; aşık kemiği, oyun markaları, oyun pulları, oyun taşları ve oyun zarları olarak sıralanabilir (Gilmour, 1997: 167-175). Aşık kemiği, genellikle küçükbaş hayvanların arka ayaklarında yer alan eklem kemiğinden elde edilmiştir. Antik Çağ’da aşık kemiği çeşitli oyunlar oynamak için kullanılmakla birlikte adak, kült, kehanet, ağırlık, fal, değiş-tokuş aracı, mezar hediyesi, pandantif, amulet gibi değişik amaçlar için de kullanılmıştır (Hrnčiarik, 2004: 92-95). Antik kent nekropollerinde aşık kemiklerinin genelde çocuk mezarlarında ele geçmesi, çocukların aşık kemiklerinden değişik oyunlar oynadıklarının önemli göstergelerinden biridir. Kemikten işlenmiş bir diğer oyun aleti olan oyun markaları ise, genellikle balık omurgasından yapılmıştır. Arkeolojik kazı çalışmalarında ele geçen balık omurgalarından yapılmış oyun markaları, bölge halkının tükettiği balıkların türü, balıkçılığın kentin sosyal ve kültürel yaşamına etkileri hakkında önemli bilgiler sunması açısından da son derece önemlidir. Oyun pulları, genellikle büyükbaş hayvanların kemiklerinden yapılmış olup tabla oyunlarında sıklıkla kullanılmıştır. Çalışma kapsamında oyun pulları, yuvarlak formlu, yassı bezemeli ve bezemesiz oyun pulları olarak alt başlıklara ayrılarak incelenmiştir. Oyun taşları ise oyun pulları gibi büyükbaş hayvan kemiklerinden işlenmiş olup; disk biçimli bezemeli, disk biçimli bezemesiz, kubbemsi ve davul formlu oyun taşları olmak üzere dört alt başlık altında ele alınmıştır. Çeşitli formlara sahip olan oyun taşlarının yüzeyleri boyanarak cilâlama işleminden geçirilmiş ve çok çeşitli motifler ve bezemelerle süslenmiştir. Kemikten yapılmış oyun aletlerinin bir örneğini de oyun zarları oluşturmaktadır. Değişik formlara sahip olan oyun zarları günümüzde olduğu gibi Antik Çağ’da da bir oyun aracı olarak sıklıkla tercih edilmiştir.

KAYNAKÇA

Ersoy, Akın, “Antik Dönem Smyrna Agorası’nda Bulunan Roma Dönemi Ludus Latrunculorum ve Mankala Oyun Tablaları Üzerine İnceleme”, Ed. Emre Okan - Cenker Atila, Prof. Dr. Ömer Özyiğit’e Armağan, Ege Yayınları, İstanbul 2015, s. 141-156.

Gilmour, H. Garth, “The Nature and Function of Astragalus Bones from Archaeological Contexts in the Levant And Eastern Mediterranean”, Oxford Journal Of Archaeology, Oxford 1997, s. 167-175.

Hrnčiarik, Erik, “Die römischen Beinperlen und Amuletten aus der Südwestslowakei”, ANADOS Studies of the Ancient World, Trnava 2004, s. 91-100.

 

Klenina, Elena, “Byzantine Bone Wares from Chersonesos in Taurica: Interpretation and Chronology”, Byzantine Small Finds in Archaeological Contexts, Byzas 15, Veröffentlichungen des Deutschen Archäologischen Instituts, Eds. Beate Böhlendorf-Arslan, Alessandra Ricci, Ege Yayınları, İstanbul 2012, s. 441-456.

Sevim, Cemalettin-Gönül, Elif, “Tarihsel Süreç İçerisinde Oyuncağın Gelişimi ve Seramik Oyuncaklar” Sanat ve Tasarım Dergisi, C. 1, S. 2, 2012, s. 23-31.

 

Uzm. Arkeolog Halil ÖZKAN

20-03-2022 11:53
Bu Yazıyla İlgili Yorumunuz ?

Okuyucu Yorumları
Diğer Yazıları
HIZLI ARAMA


ANKET

Niğde'nin En Büyük Sorunu ne?

Tüm Anketleri Görmek ve Oy Kullanmak İçin Tıklayın

KONUK YAZARLAR
ENÇOK OKUNANLAR
GAZETE İLK SAYFALAR
NAMAZ VAKİTLERİ
HAVA DURUMU


NİĞDE