
Dünyayı yorumlamanın değil, onu değiştirmenin[1] önemli olduğu ilkesinden hareket eden bir düşüncenin, tarihsel’e yaptığı vurgu ile birlikte, kendisini dönemin şartlarına göre sürekli yeniden inşa etmek zorunda olduğu bir gerçektir.[2] Platonun devletinden, Farabi’nin erdemli şehrinden bahsetmeyeceğim, kapitalizmin sonsuz sermaye birikimi ilkesi ile dünyayı yeniden şekillendirdiği hepimizin malumu, dünyada imparatorlukların yıkılarak yerlerine ulus devletlerin inşa edildiği dönemlerde gündemimize giren “kutsal kavramlar[3]” geliştirildi. Bunlardan biride “demokrasi”dir. İngiltere, İsveç, Belçika… gibi Avrupa ülkelerinde Kralları ya da Kraliçeleri ile birlikte uyguladıkları demokrasi modelini, birinci dünya savaşı sonrası dağılan Osmanlı İmparatorluğunda uygulanamadı. Her derde deva gibi sunulan demokrasi bizim ülkemizde muasır medeniyetler seviyesine çıkmak için kurucu irade tarafından bir araç olarak seçilen yönetim şekliydi. Hedef muasır medeniyet seviyesine çıkmaktı. Çok uzun yıllar “parlamenter demokrasi” ile yönetilen ülkemizde istendik manada huzur ve refah düzeyine kavuşulamadı. Ülke yönetiminin darbelerle akamete uğradığı dönemlerde dahi tartışılamayan kavram demokrasi idi, “hayali özgürlük” ve ütopik/distopik bir dünya vadeden bu yönetim şekli bu hayali özgürlüğü kime getireceğini bir türlü netleştiremedi. Zaten kendi içinde de bir takım tenakuzları bulunan anlayış temsili demokrasi olarak uygulandı. (asilin yetkilerini, asil adına kullanan vekâlet sistemi) ama bu yazının konusu bu değil, Asıl soru şu demokrasi ulaşılması gereken bir hedef mi? Yoksa ulaşacağımız muasır medeniyet seviyesine bizi en kısa ve zararsız yoldan götürmesi gereken bir araç mı? Devletin kuruluş yıllarında bir araç olarak belirlenen “demokrasi” bugün ülke siyaseti yakından takip edildiğinde amaç haline geldiği gerçeği önümüzde durmaktadır. Özgürlükçü demokrasi, Liberal demokrasi ile hedeflenen şeyin, terör örgütleri ile iltisaklı oluşumların varlığını garanti altına almak mı olduğu ikilemi ile yaşamaktayız. Ülkemizin birlik ve beraberlik içinde yaşaması için bir araç olarak kullanılan demokrasi bizim bölünüp parçalanmamıza hizmet etmemelidir. Müslüman halkların yoğunlukla yaşadığı coğrafyalara batılı hegemonların kurtarıcı olarak sunduğu demokrasi getiriyoruz iddialarının arkasında hep gözyaşı ve kargaşa olduğunu gördük görüyoruz. Demokrasi ile perdelenen, özgürlük ile süslenen ideolojinin arkasına gizlenerek, bu milletin bölünmez bütünlüğüne kast edilmemelidir. Bu gerçeği görmek ve buna göre hareket etmek başta siyasetçiler olmak üzere devlet görevlilerinin ve sivil toplum kuruluşlarının asli vazifesidir.Özgürlük, sorumluluk sahibi insanların kullanabildiği bir erdemdir. Demokrasi ve özgürlük getiriyoruz ya da getireceğiz diye bu gerçekleri görmezden gelerek başta, pkk olmak üzere terör örgütleri ile arasına mesafe koyamayan yapıları meşrulaştırmaya, zemin hazırlamaya yarayacak şekilde hareket etmek demokrasinin ve özgürlüğün bir alt dalı değildir. Şimdiler de moda olan tabiriyle güçlendirilmiş parlamenter demokrasi ile birlik ve beraberliğimize vurgu yapılmayıp farklılıkları ortaya çıkartacağız diye ayrılıkçı kimlik siyaseti güdülecekse ki öyle görünüyor. Tam burada Merhum Nurettin TOPÇU’nun “parlamenter demokrasi” eleştirisini anmadan geçmek olmaz[4]; Kaçalım mı? “özgürlükçü, güçlendirilmiş, parlamenter, demokrasi” geliyor…
[1]Karl Marx- Friedrich Engels, Alman İdeolojisi, Ankara: Sol Yayınları, Çeviren:Sevim Belli, 5.b. s.,2004, s.24.
[2]Can Ulusoy, Etik ve Adalet Merkezli Yeni Bir siyaset Arayışı: Türkiye’de Özgürlükçü Sol
[3]Demokrasi, Özgürlük, ilericilik, aydınlık, gericilik, modern, milliyetçilik, eşitlik, laiklik…vb gibi tartışılamaz sorgulanamaz kavramalar
[4]https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1755323
Halil ÖZKAN
ANTİK ÇAĞ OYUNLARINDA KEMİK ALETLERİN KULLLANIMI
YENİMuharrem ÇİFCİBAŞI
ÇOCUKLUĞUMUN ŞEHRİNİ ARADIM
YENİMuhammed Safa ULUSOY
ÖTELERDEN BİR SES
YENİSelçuk Hüseyin DEMİRTAŞ
Demokrasi Amaç mıdır? Yoksa Araç mı?
YENİMansur Esen
ÇANAKKALE 1915 ZAFER mi?..Sedat ÇAĞLAR
ÇANAKKALEDE NELER YAŞANDI
YENİAbdullah Güven
"ETCEP" BİR TOPLUMSAL YOK OLUŞ HİKAYESİ
YENİTuğba Doğan
BEKLEYENLER MASASINDA MUHAMMED SAFA ULUSOY
YENİMustafa Beyaz
Eğitime siyaset müdahale ederse!Nizamettin Yıldız
HIDIRELLEZ VE 1 MAYISErtuğrul YAĞIZ
MHP'nin Niğde Mitinginden Sonra Dikkat Çeken NotlarBayram AKTAŞ
B’Aşka NiyetliBehlül Yasin Aksoy
DARBEDEN NOTLAR.. BU YAZIYI İYİ OKUYUN!Savaş ÖREN
EN DOĞRU REHBERDEN ÖĞÜTLERMUHAMMED SAFA ULUSOY
Sokağa çıkamıyoruz ama evde de kalamıyoruz!
Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Tasarım & Yazılım : Networkbil.net
UmutFM.com.tr