Erkeğe Uygulanan Şiddet.!
“Kadına uygulanan fiziksel şiddete karşı olduğum kadar, erkeklere uygulanan psikolojik şiddete de karşıyım” cümlesini bir sosyal ağ sitesinde paylaşınca, erkeklerin bu konuda ne kadar dertli olduğuna bir kez daha şahit oldum.
Aynı cümleyi bir konferansımda dile getirince, salonda ki erkekler öyle bir alkışladılar ki, bende şaşırıp kaldım.
Şiddet denilince herkesin aklına fiziksel şiddet gelir. Şamar atmak, yumruk atmak, dayak atmak, sopayla dövmek gibi fiziki eylemler, fiziksel şiddetin içine girer. Ancak fiziksel şiddet kadar önemli olan bir şiddet yöntemi de, “psikolojik şiddet”tir.
İnsanı ruhen yaralayan, yoğun ve sürekli olduğu zaman tüm dengesini bozan, psikolojik şiddettin yaraları, fiziksel şiddet sonucu oluşan yaralar kadar çabuk iyileşmiyor maalesef.
“Kafası kırılan insanın yarası mı daha çabuk iyileşir, kalbi kırılan insanın mı?” sorusunun cevabı üzerine düşünmek gerekiyor.
Bir reklam yayınlanıyordu televizyonlarda. Ev eşyalarını değiştirme konusunda, hanımından zaman isteyen erkeğe, eşi “İdare edemem Ahmet! İdare edemem Ahmet!” diye telefonda bağırıyor. Bu reklamda, eşya pazarlamak için kullanılan sahne, maalesef birçok evde yaşanıyor. Özellikle evin sadece erkeği çalışıyor, tek maaş ile geçinmek zorunda olan bir aile ise, ev eşyalarını yenileme konusunda erkeklere yapılan baskı, bir psikolojik işkenceye dönüşüyor.
Ay başını getirebilmek için kredi kartına yüklenen, evinin ve çocuklarının isteklerine yetişebilmek için geliri ve gideri arasında ki dengeyi kurabilmek için dengesini kaybeden bir erkek, birde anlayışsız bir eşe sahip ise, hayat hepten çekilmez oluyor.
Komşu ve akrabaların yenilenen ev eşyalarını görünce kocasının yüzüne sürekli evdeki eski (!) eşyaları vuran bir kadın, kocasına eziyet ediyor. “Herkes ev eşyalarını değiştirmiş. Şu akrabamız yeni araba almış! Kaç yıl oldu halen bir ev alamadın!” gibi cümleler, erkeğin beynine indirilen yumruklar gibi, gece gündüz tekrarlanıyor. Bu psikolojik şiddet, şiddet değil midir?
Şayet evin hanımı da çalışıyorsa, bu sefer “farklı” problemler yaşanabiliyor. “Bende çalışıp eve para getiriyorum!” sözünü fiili olarak kullanmasa bile, davranışlarıyla eşine bunu defalarca söyleyen bayanlar var. Özellikle bizim gibi ataerkil toplumlarda yetişen erkekler için, buna benzer cümleler çok ağır geliyor. Bu tür bir piskolojik şiddet, şiddet değil midir?
“Sen misin benim istediklerimi yapmayan. Bende seni süründürmez miyim?” diyerek, cinselliğinden eşini mahrum bırakarak ona acı çektirenler de var.
“Beni günahlardan korumak zorunda olan eşim yüzünden girdiğim günahlar aklıma geldikçe utanıyorum” demişti bir arkadaşım. Dile getirmeyi utandığımız, “mahrem” diyerek dillendirmediğimiz yatak odasında, erkeklere uygulanan psikolojik şiddet, hiçbir erkeğin dile getiremediği sıkıntılarından birisidir.
“Siz, bu yazınızda hep olumsuz örnekler vermişsiniz. Bütün bayanlar böyle değil ki!” diye itiraz edenler, kesinlikle haklı bir itiraz yapmış olurlar. Dünyada ki bütün erkekler eşlerine fiziksel şiddet uygulamıyor. Kadınlara uygulanan şiddet konusunda da tüm erkekler “vahşi” değildir.
İşin aslına bakarsanız, yaşanan sorun bir cinsiyet problemi değildir. Bir insanın kedileri tekmelemesi, bir babanın evladını dövmesi, bir komutanın askere dayak atması, bir erkeğin eşini dövmesi, bir kadının erkeğine psikolojik şiddet uygulaması gibi her türlü şiddet, insanlık problemidir. Konuyu sadece kadına uygulanan şiddete indirgemek, sorunu çözmeyecektir.
Şiddeti bir cinsiyet problemi olarak ele almak, feminist veya hümanist bir söylem olarak kulağa hoş gelebilir. Ancak sorunu çözmez. İnsan, insanla olan problemini konuşarak halletme yeteneğine sahiptir. Konuşa konuşa anlaşabilme yeteneğiyle yaratılan insanlar, sorunlarını vuruşa vuruşa halletmeyi tercih ediyorsalar, sorun insanın insana bakışındadır.
Sabır, merhamet ve ikna etmek gibi duyguları besleyecek eğitim modelleri üzerine kafa yormak zorundayız. İnsanı olduğu gibi kabullenmek, her insanın farklı bir mizaca sahip olduğunu anlatmak zorundayız.
Sorunu kökten çözmek için kafa yormayanlar, sadece “kadına şiddete hayır!” sloganı atanlar, samimi olsalar bile, sorunu çözmek için adım atamayacaklardır.
Sait ÇAMLICA
loading...
Bu Yazıyla İlgili Yorumunuz ?
Okuyucu Yorumları ( 1 Yorum )
Miss Tiffany tarafından 2014-05-22 1:35:00 tarihinde yazıldı.
işiniz gücünüz tuhaf örneklerle zalimi mağdur olarak göstermek gibi geliyor bana... Art niyet??
İlgili Başlıklar
Prostatit Prostat mesanenin altında, rectumun önünde yerleşmiş ceviz büyüklüğünde bir bezdir.
Erkekler cilt kanserine karşı daha hassas
İngiltere’de yapılan bir araştırma, birbirine yakın oranda erkek ve kadının cilt kanserine yakalanmasına karşın erkeklerde ölüm oranının daha yüksek olduğunu orArkadaş Gibi Değil Baba Gibi Baba..
Erkeğin Hayatında Kadının Yeri..
HIZLI ARAMA
MAKALELER YAZARLAR
Halil ÖZKAN
ANTİK ÇAĞ OYUNLARINDA KEMİK ALETLERİN KULLLANIMI
YENİMuharrem ÇİFCİBAŞI
ÇOCUKLUĞUMUN ŞEHRİNİ ARADIM
YENİMuhammed Safa ULUSOY
ÖTELERDEN BİR SES
YENİSelçuk Hüseyin DEMİRTAŞ
Demokrasi Amaç mıdır? Yoksa Araç mı?
YENİMansur Esen
ÇANAKKALE 1915 ZAFER mi?..Sedat ÇAĞLAR
ÇANAKKALEDE NELER YAŞANDI
YENİAbdullah Güven
"ETCEP" BİR TOPLUMSAL YOK OLUŞ HİKAYESİ
YENİTuğba Doğan
BEKLEYENLER MASASINDA MUHAMMED SAFA ULUSOY
YENİMustafa Beyaz
Eğitime siyaset müdahale ederse!Nizamettin Yıldız
HIDIRELLEZ VE 1 MAYISErtuğrul YAĞIZ
MHP'nin Niğde Mitinginden Sonra Dikkat Çeken NotlarBayram AKTAŞ
B’Aşka NiyetliBehlül Yasin Aksoy
DARBEDEN NOTLAR.. BU YAZIYI İYİ OKUYUN!Savaş ÖREN
EN DOĞRU REHBERDEN ÖĞÜTLERMUHAMMED SAFA ULUSOY
Sokağa çıkamıyoruz ama evde de kalamıyoruz!
Türkiye Gündemi
KONUK YAZARLAR
SİYASET
NAMAZ VAKİTLERİ
HAVA DURUMU
Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Tasarım & Yazılım : Networkbil.net
UmutFM.com.tr