
Sistemlerin toplumları yönetmesinde, varoluşun içinde bulunduğu konjonktürden olsa gerek, hep bir gücü olmuştur. Bu güç bazen maddi bazen de manevi olarak kendini göstermektedir.
Gücün yönetim şemasına baktığımızda, temel olarak ekonomik, askeri ve sembolik olmak üzere üç ana faktörden müteşekkil olduğunu göreceksiniz.
Askeri güç, ana gücü oluşturan sert ve katı anlayışı ifade ederken, zor kullanmanın da sembolüdür. Aynı zamanda korkutucu ve etkili bir silah olarak toplumların yönetiminde hatırı sayılır bir yeri vardır. Bununla beraber, belli bir zaman kavramı içinde etkin; sonrasında bir gölge olarak yetkindir.
Ekonomik güç, maddiyat ile var olan, değerinin çok üstünde etkisi bulunan, parasal ve benzeri imkanlar dahilinde canlılığını koruyan bir kuvvete sahiptir. Kalıcılığı nispeten etkili olsa da; bir o kadar da değişkendir. Bu sebeple toplumların yönetiminde kontrol edilmesi çok daha zor bir silahtır.
Sembolik güç, soyut bölümün kuvvetli bir niteliği olarak; kapsamı tahmin edilemeyecek kadar geniş, etkisi bilinemeyecek kadar büyük, ömrü bilinenden çok daha uzun; yaptırımı düşünülenden daha etkin; büyüsü ise, kendinden sonraki nesilleri dahi etkileyebilecek kadar tahayyül sınırlarını zorlamaktadır. Toplumları yönetebilme kuvvetinin en önemli ayağını oluşturan manevi niteliği sayesinde, az bir zahmet ile çok daha fazla kolaylıklar yaratan gizli bir formül gibidir.
Diğer iki maddi gücün yanında, gerek yönetimde gerek yönlendirmede ve gerekse etkilemede, her zaman etkili bir enstrüman olarak kullanılmıştır. Bu yüzden olsa gerek dünyada devletler ve sistemler, insanların inançlarını kendi güçleri için kullanmakla kalmamış, etkisi altına almaya çalışmış hatta onlara sahip olmak için mücadele yarışına girmiştir.
Bir bayrak, bir bayram, bir kutlama, bir anma, bir inanış, bir din, bir rituel, bir tabu… vb. dünyada her sistemin ana gücünü oluşturan bu simgeler, en az maliyetle, en çok etki alanına sahip elementleridir.
Önemli olan hangi sistemin, hangi gücünün, hangi elementi, hangi alanda kullandığını bilebilmek; gerçekte ne kadar özgür olduğunu görebilmek ve bütün bunların doğruluk oranlarını keşfedebilmektir.
- "ETCEP" BİR TOPLUMSAL YOK OLUŞ HİKAYESİ
- Meritokratik den Meritokrasiye
- Aşurenin aşı mı, tası mı daha sevap ?
- Bir Hikayenin Günümüze Yansıması
- Yerine Değil Hükmüne Binaen
- Zulmün Mantalitesi
- İNANCIN RESMİ
- Kimliksiz
- Diriliş İçin Mücadele
- Karanlıktan aydınlığa kalkışma hareketi
- Gücün En Etkin Silahı
- Her Şey O'na Emanet
- Ramadan alesta ya sen!
- Kutlu doğum ve Ruhbanlaşma Temayülü
- Sakat bir anlayışın etki-i tesirinde “ikra”
- Yaşamak Sanattır Işığını Düşünceden Alır
- Yarı Başkanlık
- Umre Dönüşü
- Seçim bir irade-i akıldır.
- Kurban Yalnış Bilinen Bir Kavram
- Tekerrürün tekerine çomak sokmak
- Anarşi ve terör ayrımının kesiştiği nokta
- Kadir gecesini kadri…
- Doğu Türkistan yanılsaması
- Dünya yetimler günü
- Oruç mu?
- Babalar günü mü dünü mü
Halil ÖZKAN
ANTİK ÇAĞ OYUNLARINDA KEMİK ALETLERİN KULLLANIMI
YENİMuharrem ÇİFCİBAŞI
ÇOCUKLUĞUMUN ŞEHRİNİ ARADIM
YENİMuhammed Safa ULUSOY
ÖTELERDEN BİR SES
YENİSelçuk Hüseyin DEMİRTAŞ
Demokrasi Amaç mıdır? Yoksa Araç mı?
YENİMansur Esen
ÇANAKKALE 1915 ZAFER mi?..Sedat ÇAĞLAR
ÇANAKKALEDE NELER YAŞANDI
YENİAbdullah Güven
"ETCEP" BİR TOPLUMSAL YOK OLUŞ HİKAYESİ
YENİTuğba Doğan
BEKLEYENLER MASASINDA MUHAMMED SAFA ULUSOY
YENİMustafa Beyaz
Eğitime siyaset müdahale ederse!Nizamettin Yıldız
HIDIRELLEZ VE 1 MAYISErtuğrul YAĞIZ
MHP'nin Niğde Mitinginden Sonra Dikkat Çeken NotlarBayram AKTAŞ
B’Aşka NiyetliBehlül Yasin Aksoy
DARBEDEN NOTLAR.. BU YAZIYI İYİ OKUYUN!Savaş ÖREN
EN DOĞRU REHBERDEN ÖĞÜTLERMUHAMMED SAFA ULUSOY
Sokağa çıkamıyoruz ama evde de kalamıyoruz!
Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Tasarım & Yazılım : Networkbil.net
UmutFM.com.tr